Herkese merhaba,
Dün gece, heyecan dolu bir Şampiyonlar Ligi 3. eleme turu ilk maçını geride bıraktık. Temsilcimiz Fenerbahçe, Fransa'da Lille ile karşı karşıya geldi. Maalesef, son dakika golüyle sahadan 2-1 mağlup ayrıldık ama maçın her anında mücadele eden takımımızın performansı umut vericiydi.
Maçın detaylarına geçmeden önce, maçın oynandığı Stade Du Hainaut'nin atmosferinden bahsetmek istiyorum. Rumen hakem Istvan Kovacs yönetimindeki bu zorlu mücadelede, stadın her köşesi adeta Fenerbahçe'nin bir sonraki tura geçmesine engel olmaya çalışıyordu. Ancak sarı-lacivertli ekibimiz, seyirci baskısına rağmen sahada dimdik durdu.
Maçın hemen başında, 12. dakikada Lille, Tiago Santos'un ceza sahasına yaptığı sert ortada topun Oosterwolde'ye çarpmasıyla 1-0 öne geçti. Golün ardından Fenerbahçe toparlanmaya çalıştı ve 79. dakikada İrfan Can Kahveci'nin harika frikik golüyle beraberliği yakaladık. Herkes tam "Bu maç böyle biter" derken, 90+1. dakikada Zhegrova'nın şutu Çağlar Söyüncü'ye çarpıp ağlarla buluştu ve maalesef Lille sahadan 2-1 galip ayrıldı.
Bu maçı anlatırken, özellikle Fenerbahçe'nin kaçırdığı pozisyonlara değinmeden geçemeyeceğim. Dakika 31'de İsmail Yüksek'in presiyle kazanılan topta Dzeko'nun kaleciyle karşı karşıya kaldığı anı hepimiz hatırlıyoruz. Ne yazık ki, kaleci Chevalier bu şutu çıkararak beraberlik fırsatımızı engelledi.
İkinci yarıda Saint-Maximin'in kaçırdığı net pozisyonlar da kalbimizi ağzımıza getirdi. Özellikle 49. dakikada, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda aşırtma vuruşu Chevalier'den döndü ve ardından gelen şut savunmaya çarpıp dışarı çıktı. Bu anlarda hepimiz "Ah be Maximin, biraz daha şanslı olsaydık" dedik.
Maçın son dakikalarında ise herkesin aklında aynı düşünce vardı: "Bu takım bir şeyler yapacak!" Ancak ne yazık ki, futbol bu, bazen işler istediğiniz gibi gitmiyor.
Rövanş maçı için 13 Ağustos Salı günü saat 20:00'da Kadıköy'de olacağız. Takımımızın seyirci desteğiyle çok daha iyi bir performans sergileyeceğinden eminim. Bu mağlubiyet bizleri yıldırmamalı. Önceki turda Lugano'yu geçerken de aynı azim ve kararlılığı göstermiştik, bu sefer de başaracağız!
Sizce bu maçı nasıl değerlendirmeliyiz? Rövanş maçında nelere dikkat etmeliyiz? Görüşlerinizi yorumlarda bekliyorum.